Nefret suçlarının bugünü
Nefret suçları, ayrımcılıktan beslenir ancak ayrımcılıktan başka bir şeyi ifade eder
Türkiye’de “nefret suçlarını” tanımlayan ve cezalandıran herhangi bir yasal düzenleme yok. Bununla birlikte, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi 17 Ekim 2008’de travesti ve transseksüellere yönelik saldırılarla ilgili bir davada “nefret suçlarına” örnek teşkil edecek bir karar verdi. 7-12 Nisan 2006 tarihleri arasında, Ankara’nın Eryaman semtinde yaşayan travesti ve transseksüellere sistemli saldırılar yapılmıştı. Mahkeme, bu saldırılarla ilgili davada yargılanan tutuklu dört kişi hakkında verdiği kararını, şu şekilde gerekçelendirdi: “Sanıklar kendilerinin ve çevrelerindeki insanların ‘önyargılarının tetiklediği’ düşüncelerle çevrelerinde yaşamakta olan ve kendilerini transseksüel bireyler olarak tarif eden müdahillere karşı belli bir karar doğrultusunda yoğun ve sürekli saldırılarda bulunmuşlar, onları yasadıkları hayat alanından ayrılmaya zorlamışlardır”. Mahkemenin gerekçesi dikkatle incelendiğinde, uluslararası düzeyde kabul görmüş yegane tanıma sahip olan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) “nefret suçu” tanımıyla uyum içinde olduğu görülebilir. Ancak, mahkemenin kararı Türkiye’de konuyla ilgili herhangi bir yasal düzenlemenin olmaması nedeniyle, aynı durumlarda benzer kararların verileceğini garanti etmiyor. Şurası açıktır ki, nefret suçları, “iyi niyetli” yargıçların inisiyatifine bırakılamayacak kadar ciddi bir sorundur.
Nefret suçları tarihsel açıdan yeni bir fenomen değil. Bununla birlikte hükümetler tarafından suçun tanımı ve bu suça karşı gerçekleştirilen yasal düzenlemeler oldukça yeni. AGİT nefret suçlarını önlemek için hazırladığı kılavuzda “nefret suçlarını” aynı zamanda “önyargı suçları” olarak tanımlıyor. Çünkü nefret suçları daima iki unsuru birarada bulunduruyor. Bu ‘cezai bir suçun, önyargılı bir motivasyonla’ birlikte işlenmiş olmasından kaynaklanır. Nefret suçlarının birinci unsuru, sıradan ceza kanunları kapsamında suç oluşturan bir eylemin gerçekleşmesidir. Ulusal yasalarda bazı farklılıklar bulunmasına rağmen, söz konusu cezai eylemler konusunda benzerlik taşıyan şey, genellikle bu tür eylemlerin şiddet eylemleri olmasıdır. Nefret suçlarına ilişkin ikinci unsur önyargılar. Bu onu sıradan suçlardan ayırır. Suçu işleyen ‘muhafaza edilen özelliği’ kasıtlı olarak ‘hedef’ seçer. ‘Hedef’ bir ya da birden fazla kişi veya belli özellikleri paylaşan bir grupla özdeşleşmiş mülkiyet olabilir. Muhafaza edilen özellik, ırk, dil, etnisite, ulus ya da benzer nitelikteki diğer genel faktörler gibi, bir grup tarafından paylaşılan bir özelliktir. AGİT’e göre nefret suçunda hedef, grup üyelerinin genel özellikleri, gerçek ya da edinilmiş ırk, ulus ya da etnik orijin, dil, renk, din, cinsiyet, yaş, fiziksel ya da zihinsel engellilik, cinsel kaynaklı ya da diğer benzer unsurlara dayandırılabilir. Nefret suçunda, mağdur, suçun hedefi olan bir grupla gerçek ya da edinilmiş bağlantısı, ilgisi, ilişkisi, destekçisi ya da üyesi olduğu için seçilebilir.
Nefret suçları ve ayrımcılık
Nefret suçları ayrımcılıktan beslenir ancak ayrımcılıktan başka bir şeyi ifade eder. Nitekim ayrımcılığın önlenmesiyle ilgili yasalar genellikle iş, mal ve hizmetlerden yararlanılmasını veya bir başka hakkın kullanılmasını engellemeyi yasaklarken, nefret suçları ceza kanunlarında tanımlanmış cinayet, yaralama, mülkiyetin tahrip edilmesi, hakaret vb. fiili eylemleri içerir. Nefret suçları pek çok farklı nedenle gerçekleşebilir. Fail kızgınlık, kıskançlık ya da akran onayı arzusu gibi bir nedenle eyleme geçebilir. Fail suçun bireysel hedefi hakkında hiçbir şey hissetmeyebilir ancak hedefin üyesi olduğu grup hakkında düşmanca fikirlere veya duygulara sahip olabilir. Fail, kendisini tanımladığı grubun dışındaki herkese düşmanlık hissedebilir. Hedef, basit bir şekilde, failin düşman olduğu, göçmenlik gibi bir fikri de temsil edebilir.
Nefret suçları oldukça özeldir. Çünkü fail nefret suçunu gerçekleştirirken mağdur ve mağdurun ait olduğu topluma yönelik bir mesaj yollar. Bu sonuç olarak, nefret suçlarının diğer suçlardan farklı bir şekilde düzenlenmesi gerektiği ve farklı bir yasal yaklaşımla meşrulaştırılması gerektiği anlamına gelir. Nefret suçları önyargının şiddet manifestosudur. Bu nedenle nefret suçlarının soruşturulması, kovuşturulması, yargılanması vb. her aşaması son derece büyük dikkat gerektirir. Ayrıca nefret suçlarının sosyal açıdan kınanması kanunlara yansıtılmalıdır. Bu, zarar gören topluluklar açısından son derece önemlidir, ceza kanunlarına güveni sağlar, sosyal yarılmaları onarır.
Gündelik hayatımızda da görülebileceği gibi nefret suçlarındaki hızlı artış, son üç yılın AGİT raporlarına da yansıdı. Raporlar nefret suçlarının özellikle farklı etnik, dini ve azınlık gruplarına ve gey, lezbiyen, biseksüel ve transgender (travesti ve transseksüel) bireylere yönelik gerçekleştiğini gösteriyor. Irk, engellilik ve farklı siyasi görüşler de nefret suçlarından payını alıyor. Transgender kişilere yönelik nefret suçları ise sıradanlaşmış durumda. Bu sıradanlaşma nefret suçları hakkında yapılacak yasal düzenlemelerin aciliyetine işaret ediyor. Sıradanlaşan nefret suçları çoğunlukla cezasızlığı da beraberinde getiriyor. İdeal olan, bir nefret suçu yasasının hükümet, kanun uygulayıcılar ve toplumun geniş bir kesimi tarafından tartışıldıktan sonra kabul edilmesidir. Bu suçun doğası ve boyutları hakkında farkındalığın artmasına ve konuya doğrudan odaklanılmasına yardımcı olur. Nefret tohumlarının daha da derinlere inmeden sökülmesi için ek önlemler alınması gerektiği son derece açıktır. Sonuç olarak nefret suçları günümüzün bir gerçekliğidir, ancak kaçınılmaz ya da önlenemez değildir.
Kaynak: radikal.com.tr 10.05.2009 HAKAN ATAMAN
|
|
Eklenme Tarihi : 11.05.2009 |
Haber Editörü : Administrator |
«« GERi
|
Bu haber 520332 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
|
Bizde Heteroları temizlemeye Başlayalım Nasıl Olsa Onlarda bizim Özgürlüklerimizi kısıtlıyorlar Bakalım Öylesi Nasıl Olucak,Bizimki mi Sapkınlık yoksa bir insanın canına kıymakmı Acımadan,Bunu düşünmek Gerekiyor uzunnn uzunn....
Yazan : PuRpLeE_AnGeL
Beğen
|
|
Nefret suÇunun ne demek olduğunu gayet Biliyorum ve Yaşadığım Bu ülkeye Lanet okuduğum Her an nefret Kelimesinin anlamını daha fazla Öğretti tanıdığım insanlar yaşadıklarım Bu yüzden İnsanların sevgiden yoksun Halde kalmış Beyinlerindeki en Küçük Parçayı Kocaman yapıp Başkalarına acı Çektirmelerinden asıl Ben ve Benim gibiler Nefret Ediyor.
By Hd
Yazan : EmptyBoy
Beğen
|
|
insanlarımızın ikiyüzlülüğünü tamamen sonlandırmak mümkün değildir, ben dahi gaylerin aşağılandığı çok sinirli bir ortamda susmak gibi bir riyanın parçası oluyorum, içimden üstüne atlamak gelsede o insanın, yapamıyorum, ancak şu bir gerçektir, hukuk eğer nefret suçunu tanımlar cinsel yönelimi yüzünden yada dil din ırk vs yüzünden öldürülmüş ya da zarar uğratılmış insanların katillerine ya da sorumlularına hem şu andaki yasaları hemde işte bu yeni suç tanımıyla gelecek yeni cezayı uygular ve bundan tüm insanları haberdar ederseniz istedikleri kadar kıvranıp dursunlar, ey hukuk ne olur sen hep adil ol!
Yazan : Copier
Beğen
|
|
Bundan 15-20 yıl önce, İngiltere`de kendileri GİZLİ eşcinsel olan, ama eşcinselleri aşağılayan politikacılar ve işadamları vardı. Bircok İngiliz gay, onların gay mekanlarda fotograflarını çekerek, ya da sadece onların GİZLİ kimliklerini basına acıklayarak onları ele verdi. Böylece İngiliz toplumunda EVLİ, COCUKLU erkeklerin de gay olabileceği tüm toplumca anlaşılmış oldu. İnsanlar gaylere zamanla alıştılar. Bugün Londra, en çok eşcinseli barındıran başkent olarak anılıyor. Bence herkes cesaretli olsa, canını kaybetme riski olmasa, ve heterosexüel bilinen ama gay olan Türkler acıklansa, basına sızdırılsa, bence aynı etkiyi yaratır. Hemen herkesin gay eğilimleri olabilir. Ama Türkiye`de hemen herkes GİZLİ, bu ortaya cıkartılmalı bence. İnsanlar bunu bilmeli. Biraz da onlar rezil olmalı, acı çekmeli ve işkence görmeli diyorum.
Yazan : Calgary
Beğen
|
|
Bence yorum yapmak yerine defalarca okunması gereken bir yazı.
İllaki bi şeyler söylnecekse «Nefret
suçları ve cinayetleri insanlık suçudur.» Önlenmesi için tedbir almıyanlar,hukuki düzenlemeleri yapmıyanlar,sessiz kalanlar bu suç ve cinayetlerin suç ortağıdırlar...
Yazan : farco_tatyos
Beğen
|
|
İyi niyetlerle yazılmış bir yazı, ancak bir ceza avukatı olarak şunu söyleyebilirim ki, ne kadar yasa çıkartırsanız çıkartın, bizim toplumumuz gibi ikiyüzlü bir toplumda, transgender arkadaşlara yönelik şiddeti durduramazsınız. Akşam karısına yalan söyler, travesti sevgilisiyle yatan maço erkeklerimiz, sabah arkdaşları ile konuşurken, tüm eşcinsellerin gemiye doldurulup patlatılması gerektiğinden dem vurur. Eline fırsat geçti mi de, şiddet uygulamaktan geri kalmaz. Böyle bir toplumuz, böyle bir toplumu da yasalar durduramıyor, durduramaz. Önce insanlarımızı adam etmemiz gerek, sonra diğer düzenleyici faktörler üzerinde konuşulabilir.
Yazan : AgnusDei
Beğen
|
Yorum yazmak için login olunuz
|
|
|