Eşcinsel yakını olmak
"Cinsel tercihim duyulursa memuriyetimi kaybederim"...
Ali Doğu. Diyarbakır’da bir eşcinsel öğretmen. Henüz 3 yıllık bir eğitimci. Bir lisede İngilizce öğretmenliği yapıyor. Cinsel kimliğini kimse bilmiyor çünkü eşcinsel olduğu duyulursa devlet memurluğunu kaybedebilir.
GAZETE HABERTÜRK / ÜMRAN AVCI - EŞCİNSEL YAKINI OLMAK - YAZI DİZİSİ 2
Ali Doğu gerçek isminiz mi?
Hayır. Deşifre olmamak için bu adı kullanıyorum.
Doğum yeriniz?
Belli olmamak için sadece İç Anadolu Bölgesi’nde doğdum demek istiyorum.
Biraz da ailenizi anlatır mısınız?
Babam emekli polis, annem ev hanımı. Üç kardeşiz. Üç erkek kardeş. Ben en büyükleriyim.
Cinsel yöneliminizi ne zaman fark ettiniz?
9 -10 yaşındayken erkek vücuduna ilgim olduğunu fark etmiştim. Ama gerçek anlamdaki farkındalık üniversiteye gittiğimde başladı.
Aileniz biliyor mu eşcinsel olduğunuzu?
Hayır bilmiyor. Annem bir gün bana “Eğer öyle bir şey olursa seni evlatlıktan
reddederim” dedi.
Nereden çıktı peki bu laf? Bir şeyler fark etmiş olmalı ki böyle söyledi.
Üç yıl önce evde, bilgisayarda bir film izliyordum. Tek bir sahne gördü ve kafasında bir şeyler oluştu.
Peki sizin kendinizle yüzleşmeniz, kabullenmeniz nasıl oldu?
Bir yıl sürdü kabullenmem. İlk cinsel deneyimim de 18 yaşımda oldu.
Nasıl baş ettiniz ilk zamanlar? Neler hissettiniz?
Bir kadınla evlenmek ve gizlenmek istedim. Bu sır da benimle birlikte kalsın istedim ilk. Kimseler bilmesin istedim.
Sonra?
Bir televizyon programını izlerken fikrim değişti. Programın konuğu Nilgün Belgün’dü ve kendisine “Eşcinselle evli bir kadının yerinde ben olsaydım ne
yapardım” diye soruyordu. O programı izledikten sonra kendime, evleneceğim
kadına ve doğacak çocuklara haksızlık etmemek için vazgeçtim bu fikrimden.
Ailenize açılmayı düşündünüz mü?
Birkaç kez istedim ama babam emekli polis ve beylik tabancasıyla beni
vurmasından korkuyorum. Üstelik annem bu sırrı başkalarıyla da paylaşır.
Devlet memuru olduğum için cinsel kimliğimin bilinmemesi gerekiyor.
Eşcinsellik yasalara göre direkt bir suç değil ama aile değerleri kapsamında
değerlendiriliyor. “Aile gelenekleri” kavramı nedeniyle iş kaybına uğrama riskim doğuyor.
Meslektaşlarınızdan bilen yok mu eşcinsel kimliğinizi?
İki kadın, bir erkek meslektaşım
biliyor. Onların hem dostluklarına hem de açık görüşlü oluşlarına güveniyorum.
Feminen davranışlarınız var mı?
Bilen arkadaşlarıma soruyorum, “Seni yolda görsek eşcinsel olduğunu
anlamayız” diyorlar.
Okulda hoşlandığınız meslektaşlarınız var mı?
Var. Ne yazık ki hislerimi, kendimi anlatamam. Kimin heteroseksüel olduğunu bilmediğiniz sürece saklamak zorundasınız. Bu nedenle de duygularımı bastırıyorum.
Eşcinsel bir öğretmen neden “sakıncalı” görünür sizce?
Erkek öğrencilerimle birlikte olmaya kalkıp ahlaklarını bozacağımdan endişe
ediliyor. Ama yanlış. Madem bir eşcinselin erkek öğrencisini taciz etme riski
var, hetero seksüel erkek öğretmenin kız öğrencileri taciz etme riski de var. Zaten bu tür olaylara da rastlanıyor.
Cinsel kimliğinizi saklamak zorunda olmak nasıl bir duygu?
Rol yapıyorum. Olmadığım bir kişiliğe bürünüyorum. Bunun yanında annem evlenmemi istiyor. Hazır olmadığımı, henüz genç olduğumu söylüyorum.
Kabullenme aşamasında kendinizi hiç suçladınız mı?
Hayır çünkü böyle yaratıldım. Ama kendisini suçlu hissedenler çok.
Oğlunun erkek sevgilisiyle tanıştı
Kaç çocuğunuz var?
Biri kız, diğeri erkek iki çocuk. Oğlum eşcinsel.
Ne zaman ve nasıl fark ettiniz?
17 yaşındayken bir şeylerin ters gittiğini fark ettik.
“Kız arkadaşın var mı?” diyorduk ya susuyor ya da “İlla olması mı gerekiyor?” gibi yanıtlarla geçiştiriyordu.
Kendi mi açıldı yoksa siz mi sordunuz?
Bir gün konuşma kararı aldık. Okuldan eve geldi. 17 yaşındaydı. Önceleri “Hayır değilim” dedi. “Sen bizim evladımızsın. Ne olursa olsun seni çok seviyoruz. Böyle bir şey varsa bizimle paylaş. Bu dünyanın sonu değil. Bu dünyada her şeyin çaresi var” gibi cümlelerle onu rahatlatmaya çalıştık. Sonunda “Evet, ben eşcinselim. Bunu kabul edeli 2 ay oldu” dedi.
Tepkisi nasıldı itiraf ederken?
Ağlıyordu. Biz de ağlıyorduk. Kalktık sarıldık çocuğumuza. “Tamam, ne olursan
ol sen bizim evladımızsın, her şeyimizsin. Bundan sonra ne yapacağımıza
bakmamız lazım” dedik. Durumu kabullenmişti ama nasıl baş edeceğini
bilmiyordu. Hayatını nasıl yürütecek, hayatın içinde nasıl yer alacaktı? “Bunun
için yardım almamız gerekiyor” dedik.
Gerçeği duyunca ne hissettiniz?
Şok ve kayıp duygusu hissettim. Tanıdığımı, bildiğimi sandığım çocuğumu
kaybetmiştim. Aslında hayallerimi kaybetmiştim. Toplumun bize dikte ettiği
“Erkekse şöyle olmalı, kadınsa böyle olmalı” inancı hâkimdi. Ben de eşim de
başka türlüsünü düşünemiyorduk. Ertesi günü baktık, çocuğumuz yine bizim
çocuğumuz. Hiçbir şey değişmedi. “Neyi kaybettim?” diye sorgulamaya başladım. Aslında toplumun koyduğu kurallar çerçevesinde bir çocuk yetiştiriyor, hayatı da böyle algılıyormuşum. Ama gerçekler hiç de öyle değil. Ailelerin çocuklarına acı çektirmeye hakları yok. (Sesi titriyor)
Sonra?
Yardım almamız gerekiyordu. Zaten çocuğumun da ihtiyacı varmış. Bir
araştırma yapmış kendine göre. Bir telefon numarası da bulmuştu. “Buraya gidelim anneciğim” dedi. Ertesi gün o psikoloğun kliniğinde oturuyorduk. Oğlumun yüzündeki rahatlamayı görebiliyordum. Kaç aydır gördüğüm gerginlik, huzursuzluk bitmişti.
Ne kadar destek aldınız?
Ben 3.5 ay kadar yardım aldım. Danışmanımız beni kendime döndürmeye
başladı. O zaman anladım bir sürü hayaller kurduğumu, o kayıp duygusunu
neden yaşadığımı. İçsel bir yolculuk yapmaya başladım. Oğlumla birlikte biz
de yeniden doğmaya başlamıştık.
Ya oğlunuz?
Oğlum 1.5 yıl yardım aldı. Zaten kendini bulmuştu. Ergenliğini yaşama ya başladı. Rahatlamıştı. Ailesine açıldıktan sonra kendisine partner bulmaya başladı.
İsyan ettiniz mi hiç?
Tabi. “Neden başıma geldi? Neden biz? Neden benim çocuğum?” diye isyan
ettim. Şoklar yaşarken bunları düşündüm.
Zor bir süreç...
Zor, çok öğretici, çetin bir süreç. Şimdi geliyor eve, sevgililerini anlatıyor. Gayet
rahat konuşuyoruz. Tanışıyoruz. Yaradılışa inanıyorsan, seni de aynısı yarattı, onu da aynısı yarattı. Nedir buradaki o zaman? Egolarımız, benliklerimiz, gururlarımız...
Tanıştınız mı partneriyle?
Elbette. Zaten bu durumla ilk yüzleşmemiz de partnerinin gelişiyle oldu.
Oğlum partnerini önce yardım aldığı kişiye götürdü. Bir bayram öncesi oğlumun partneri bize gelmek, bizimle tanışmak istediğini söyledi. İtiraf tan 6 ay sonra. “Hazır mısınız?” diye sorduda nışanımız. “Tamam” dedik. Bir şeylere artık başlamak lazımdı. “Kabul ettim” demekle iş bitmiyor. Uygulamak da gerekiyor. Getirdi arkadaşını. O da elinde çiçekleriyle geldi, yavrum. Çok
tatlı bir aile çocuğu. Çok sevdik onu da.
Kızınızın erkek arkadaşını tanıştırmasından ne farkı vardı?
Görüş farkı. Bir kızın yanında erkek olur, erkeğin yanında da bir kız olmalı. Bu
önyargıyı kırdığınızda, kolaylaşıyor. Koşulları kaldırınca rahatlıyorsunuz. İnsanları olduğu gibi kabul ettiğiniz zaman her şey daha kolay oluyor.
10 yıl geçti? Neler oldu?
Oğlum artık bizimle yaşamıyor. 1.5 yıl önce evini ayırdı. Saçı, sakalı var. Çok
yakışıklı. Sanat tasarımı fakültesinden mezun. Belgeseller çekiyor, sanatçıların arşivlerini düzenliyor. Hayat bana kimseden bir şey beklememeyi öğretti. Oğlum bana çok şey öğretti, öğretmenim oldu.
Eşcinseller genellikle entelektüel oluyor. Yanlış bir gözlem mi?
Hayır, doğru. Çünkü toplum onları reddediyor. Toplum unvan vermeyince,
onaylamayınca ne yaparsın? Bilgilenerek güçlenmek zorundasın.
Bu arada sizinle aynı durumda olan ailelere yardım ediyorsunuz.
Geçen yıl Cinsel Eğitim Araştırma Tedavi Derneği ile yurtdışındaki aileler le İtalya ’da buluştuk. Aynısını İstanbul’da hayata geçirip bir aile grubu kurduk. Yeni ailelere destek oluyoruz.
Ailelere söylemek istediğiniz şeyler var mı?
Çok şey... Çocuklarımızı reddetme lüksümüz yok. Anne baba çocuğuna acı
çektirmemeli. Doğurduğumuz da “Sana canımı veririm” deriz. Şimdi can verme zamanı. Onların yanında olma zamanı.
kaynak: haberturk.com
|
|
Eklenme Tarihi : 19.10.2009 |
Haber Editörü : ARES |
«« GERi
|
Bu haber 532278 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
|
ailenin bilinçli olması bu durumda çok önemli bir faktör benim ailemde keşke bu tür bir açılımı kabullenebilseler onlarla paylaşmakta tereddüt etmezdim:(
Yazan : dreamboy
Beğen
|
|
Keşke Bende Bu kadar Aileme Karşı Açık Sözlü Olsam. Söyledigimde Vericekleri Tepkileri Düşündükçe Gecelerim Kabusum Oluyo.. Ailem Akrablarım Arkdaşlarım Beni Tanıyanlar Herkes.. Bnce Sadece Benle Mezara
Yazan : qufsehn_
Beğen
|
|
Bu güzel babayı kutlamadan geçemedim. Ne kadar güzel bir yüreğe sahipmiş ki bütün toplumun baskısından zerre kadar çekinmeden oğluna sahip çıkmış. Gözlerim doldu inanın okurken. Bilinçtir insanı yola getiren insanlar bilinçlendikçe kabulleniyor bir çok şeyi. Size eşcinsellerin babası demek istiyorum. Ve canı gönülden kutluyorum.
Yazan : laww
Beğen
|
|
Eminim cogumuzun dusundugu gibi korkunc karsilamaz aileler, Zaten onlar bilir, anneler daima bilir, tipki bizim gibi oynarlar onlarda. Ne sana soylerler nede soylemene izin yada firsat verirler. Cunku onlarda korkar bizim kadar, kabul yada cesaret edemezler gercegi duymayi, sormazlar bu yuzden. ne kadar cok gizlenirsen ve korkarsan topluma kabul ettirmen ve toplum tarafindan kabul edilmen o kadar zor olur.
Yazan : uzakdenizli
Beğen
|
|
|
Yorum yazmak için login olunuz
|
|