Alevi ayrımcılığının ve Alevilere yönelik nefret söyleminin adresi bu kez de Star Televizyonu ve Mehmet Ali Erbil’in Çarkıfelek programı oldu. Kabul edilemez bu söyleme karşı Aleviler haklı olarak tepki gösterdi. Turan Eser, “Kim suçlu? Mehmet Ali Erbil mi?” diye sordu.
Bu olay, bizi 12 yıl öncesine götürdü! Kaos GL Dergisinin arşivimizdeki sarı sayfalarını karıştırdık! Kasım 1998 tarihli, 51. Sayıda yayınladığımız, Gay’e Efendisiz tarafından kaleme alınan “Dinsel Sapıklar… Cinsel Sapıklar…” başlıklı yazıyı, 12 yılın ardından yeniden yayınlıyoruz.
Gay’e Efendisiz yazdı.
Güner Ümit ile Recai Kutan arasında ne gibi bir ortak yön olabilir? İlki, ‘Bay Turnike’; ikincisi, Fazilet Partisinin lideri. Bildiğim kadarıyla politika arenasında ortak yönleri bulunmuyor. Zihniyetlerinin ortak olduğunu ise bir kez daha öğrenmiş olduk.
Güner Ümit ve Recai Kutan, bu topraklarda yaşayan insanlardan Hz. Ali’yi sevenler ile kendi cinsini sevenleri sevmiyorlar. Bu durum, zihniyet parti değiştirir gibi kolay değişmediğinden, son günlerde bir kez daha görüldü. Güner Ümit “dinsel sapık”lardan ağzı yandığından anlaşılan artık “cinsel sapık”larla ilgilenecek, Recai Kutan ise sınır
ötesine geçip Suriyeli “dinsel sapık”lara yüklendi.
Aleviler, bu toplumun en örgütlü kesimlerinden birini oluşturuyorlar. Tarih boyunca onca zulme, katliama maruz kalsalar da artık, Alevilerle ilgili yanlış bir zihniyeti dillendirenler, ya özür dilemek zorunda kalıyorlar ya da bu densizlerin hadleri bir şekilde bildiriliyor. Yıllar önce Güner Ümit, Alevilerle ilgili saçmaladığında, hemen haddi bildirilmişti. Güner Ümit’in yeniden piyasaya çıkabilmesi için az zaman geçmedi. Dönüşünün yalnızca “muhteşem” olması için değil aynı zamanda “dönüş”ünü meşrulaştırmak için de atv
stüdyoları ‘kalem’ ve ‘mevki’ sahiplerince, camianın ileri gelenlerince doldurulmuştu.
Kürtler, “kıro”luktan kurtulmaya karar vereli beri mizah ve çalınıp çığrılan eğlence programlarındaki yerlerini ‘Doğu Karadenizli vatandaşlarımıza’ bıraktılar. Güner Ümit de epey bir Temel fıkrası ile programına başladı. Ümit’in ünlü yarışmacıları arasında, Karadeniz’in delikanlı türkücüsü Bay Türüt de vardı. Güner Ümit’in ‘kalça, göğüs’ diye
dili sürçerek seslendiği ‘kızları’ ile ilgili muhabbet işin raconundandı. Onun için, kızlar dahil herkesin keyfi yerindeydi. Mizah ve eğlence programlarının demirbaşlarından “toplar” da nasibini aldı. “Top” muhabbeti pek ünlü olan Mehmet Ali Erbil’in programlarında yarışmacılar ve izleyiciler “meseleyi” hemencecik anlarlarken, Güner Ümit, “top” kelimesini üç dört kez tekrarlamak durumunda kaldı, yarışmaya “renk” katabilmek için. Karadeniz delikanlısı Bay Türüt, nihayet anladı ve “kızlar dururken topları n’apayım” buyurdular. Makam mevki sahibi izleyiciler durur mu, bastılar kahkahayı ve alkışı. Belki de yarışmacıların ve izleyicilerin “meseleyi” geç çakmaları, Güner Ümit’in sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyerek yer sanmalarındandı. Söz konusu olan “top”lar olunca
emin olabiliriz, Bay Turnike de, Bay Türüt de, konuklar da (salonda bir eşcinselin olabileceğinden zaten vazgeçtik) eşcinseller tarafından da izleniyor olabileceklerini bir kez olsun kafalarından geçirmemişlerdir.
Çünkü herkes biliyor salonda bir kişinin çıkıp da, “Ya Güner, bizi eğlendirmek için böyle bir densizliğe ne gerek var; belki bu salonda kendini açık edemeyen bir eşcinsel vardır, belki senin “top”larınla alâkası olmayan ve de Bay Türüt’e kalmayan, eşcinsel tanıdığı olan eşcinsel dostları vardır, sen akıllanmadın mı?” demeyeceğini!
Çünkü herkes biliyor, eşcinsellerin, bu toplumun en sahipsiz, en güçsüz, en örgütsüz
kesimi olduklarını. Çünkü üflesen uçacak götü boklu bir sitreyt bebe bile biliyor, güçlü kuvvetli bir eşcinselin bile hiçbir şekilde ‘tahrik’ olamayacağını!
Çünkü “Top’ları aşağılamak özel bir yetenek ve zeka gerektirmediği için söz konusu “mizah” anlayışı her ortamda ve her şekilde karşımıza çıkabiliyor. Heteroseksizmin soytarılarının yanı sıra medya teröristlerince gerçekleştirilen pek özel magazin programlarında eşcinsellik, suyunun suyu bir dedikodudan, takip edilecek, yakalanacak ve üzerine atlanacak yarı polisiye bir olay gibi gösterilebiliyor. Eşcinsellik, utanılacak, şaşırılacak; utanılmasa da gizlenecek, saklanacak bir durum olarak görüldüğünden pek özel gizli ibneler de bu durumu yeniden ürettiklerinden, farklı bir yaklaşım
şaşırtıcı olurdu. Güner Ümit’in yoğurdu üfleme gereği duymaması bundan, yarışmacının
kendinden eminliği bundan, konukların kahkahayı basıp alkışı koparmaları bundan!
Recai Kutan ve diğer Fazilet Partililer, Refah Partisinin devamı olmadıklarını tekrar tekrar
söylemek durumunda kalsalar da “dil sürçmesi” konusunda Refahlı Kazan’ı geride bıraktılar. Açıktır ki Kutan’ın dili biraz fazla sürçtü! Güner Ümit’in konuklarının kahkahaları ve alkışları, Fazilet Partisinin grup toplantısında yerini tedirginliğe bıraktı. Söz konusu olan Alevilerdi ve gülünüp geçilecek gibi değildi ve partililer, Başkanlarını vakit
geçirmeden uyarma gereği duydular. Recai Kutan da aynı hızla özür diledi Alevilerden. Tamam, anlaşılır bir durum, Alevilerle ilgili yanlış zihniyetin değişmesi epey zaman alacak. Fakat Kutan, yalnızca ‘gaf’ yapmadı aynı zamanda kaş yapayım derken göz çıkardı; Türkiye’nin ‘en büyük’ partisi olan Fazilet Partisi’ne ve geçmişte yine Türkiye’nin
‘en büyük’ partisi olan Refah Partisine iktidar’ı vermeyenlerin gerekçelerini haklı çıkardı.
Birbirlerinden çok farklı (!) olan siyasi partiler, Suriye’ye saldırı konusunda askeri hizaya
giriverince, Fazilet Partisi, Suriye’ye saldırı konusunda kendi özgün gerekçesini ortaya koydu!
Recai Kutan açıkladı: “Suriye iktidarı, Suriye nüfusunun sadece yüzde 10’unu temsil eden ve üstelik bir nevi sapık bir anlayışı temsil eden Nusayrilerden (Aleviliğin bir
kolu) oluşuyordu.” Türkiyeli Aleviler tepkilerini dile getirdiler, burada tekrar etmenin gereği yok. Kutan, partili arkadaşlarının uyarısıyla yanlışını düzeltmeye kalkıştı fakat kendi partisi (ve de eski partisi!) açısından iki yanlış birden yaptı: 1-Kutan, “Bu
Nusayriler Türkiye’deki Alevi kardeşlerimizle aynı olduklarını söylüyorlar. Bu yalandır. Türkiye’deki Alevi kardeşlerimiz bunlarla aynı anlayışın içinde değillerdir” dedi. Peki; bir iki özne değişikliği yaptığımızda, Kutan’ın bu sözleri/zihniyeti sizlere tanıdık gelmiyor mu? Refah Partisinden iktidarı alanlar, Fazilet Partisine iktidarı vermeyenler, “bunlar yanılıyorlar, biz İslam’a değil bunların temsil ettiklerine karşıyız, gerçek İslam öyle değildir, böyledir” demediler mi? 2- Kutan, Suriyeli Aleviler için, “Suriye nüfusunun
sadece yüzde 10’unu temsil ediyorlar” diyor. Peki, Sayın Kutan, Türkiye’de, sizi fazladan %10 neden kurtarsın, iktidar mantığına göre? Aynı şekilde sizin elinizden iktidarı
alanlar, %20’lik oyla, %80’lik çoğunluk üzerine hegemonya kuramazsınız demediler mi? (Gerçi onlar, sizin de, geriye kalan yüzde 80’in de üzerinde hegemonya kuruyorlar ama o ayrı konu!) Recai Kutan’ın mantığına göre Refah Partisi’nin başına gelenlerde bir
“yanlış” var mı?
“Dinsel sapıklar” da, “cinsel sapıklar” da, öteki ile olan ilişkisini güçler dengesiyle bir haddini bilme/bildirme gelgitinde şekillendiren tahakküm toplumunun ürünleridir. Türkiyeli eşcinseller olarak örgütlü bir güç haline gelebildiğimizde, birileri bizimle ilgili bir espri yapacağında ya da konuşacağında bilinç altını bir yana bırakıp kırk kere düşünmek
zorunda kalabilir. Oysa asıl mesele, güçler dengesine rağmen öteki ile olan ilişkimizi nasıl kuracağımız olmalı.
BEN ALEVI DEGILIM. ALEVI DOSTLARIM VAR. KESKE BUTUN TURKIYE ALEVILER KADAR CAGDAS OLSAYDI. SIMDI TURKIYE COK DEGISIK BIR YERDE OLURDU. KAFALARINA ORUMCEKLER YUVA YAPMIS YOBAZ SAPIKLARA NE DEMELI? Yazan :JACKSBeğen
ne demeli ki şimdi.. neye layıkız biz... haksızlık sadece bize yapılınca mı haksızlıktır?... yoksa haksızlık her zaman ve her zemin de mi haksızlıktır?...hala bu kadar canımız ciğerimiz alevi dostlarımız varken bişeyleri sorguluyorsak, sorgulayabilme cesaretini yada yüzsüzlüğünü gösterebiliyorsak sorunu kendimizde aramamız gerekmez mi?.. sadece aleviler için değil tüm öteki kabul edilen halklar ırklar,dinler ,cinsel yönelimler için....yada cinsiyetler için... sistemin en çok mağdur bırakılanları adına söylüyorum yani eşcinseller için : onca iftira ,onca yalan,onca dışlanma ...toplum nazarında kabul edilen,kabul ettirilen,bir şekilde öğretilen.. v.b tüm bunların sonucu değilmi eşcinselliğin toplumca kabulleniş-kabullenmeyiş tarzı-durumu.....bir eşcinselin ağzından duymak isteyeceğim en son şey değil,duymak istemeyeceğim bişey var bu sayfada....alevilere atılan iğrenç bi iftira..m.ali nin sorunu değil bu sadece..öteden beri varolan bi süreç..bu iğrenç tablo analarımızın babalarımızın hafızalarına kazınmış maalesef..işin tuhaf tarı ne biliyor musunuz? kendileri bile inanmıyorlar bu duruma ama ağızlarında sakız olmuş bi kere...ne zaman alevilerle ilgili bi gelişme olsa tek sığınacakları şey olmuş bu büyük iftira....ama şuda anadoluda gerçek bi durum ki ...gerçekten böle bi olay yaşanmış olsaydı şu an alevilerden bahsetmemiz söz konusu bile olmazdı..hepsini öldürürlerdi,temiz namuslu,müslüman anadolu halkı!!!! ama hala hayattalar....demekki ey halkım: bunlar yalan ve iftiradan ibaret,bunu görmek için fazla enerji harcamana gerek yok sadece at gözlüklerini çıkarman yeterli...okumuş olmana da gerek yok..düşün tartış..karar ver hepsi bu..fazla zamanını almaz...ama yinede m. ali yi yadırga....cezalandır ...kanalın verdiği ceza göstermelikte olsa kalıcı kıl..bu bizim elimizde..2 sene sonra unutuldu diye tekrar program yapmaya başlarsa malum kişi sizi protestoya davet edeceğim..etmezseniz sakın ola bu kanala girmeyin.. yoksa sizi ne ben nede benim gibiler savunmaz.... Yazan :ozgurcan_59Beğen
bir insan grubunun diğer bir insan grubunu küçültebilmek aklınca canını yakabilmek için esasında ne kadar aşağılık olabileceğinin iftiralarının ne kadar boyutsuz ve sınırsız olabileceğinin en büyük göstergelerinden biridir bu ``mum söndü`` denen iftira hurafe.herkes ister istemez duymuş duyurulmuş maruz kalmıstır.şahdım adına herhangi bir dini inancım yok lakin tüm kutsal kitapları kendi mantığımda değerlendirebilmek adına okumuş birisi olarak bir müslümanım diyen kişinin bir alevi için bunları yakıştırabilecek olmasını aklım hiçbir zaman almadı.yahu bu insanlar baska bir dinden değil seninle aynı dinden bir adam?biz hz. ali`nin izinden giden adamlarız diyorlar ve sen müslümansın madem sizin hadislerinizde değil midir bahsedilen hz. ali hz muhammed`in canından çok sevdiği değer verdiği en yegane dostudur?hz. muhammed`in adı geçince yerlere kapanıyorsunuzda onun canı ciğeri her hadisinde cennette yanında yer alacak birkaç kişiden biri olarak gösterdiği yere göğe sığdıramadığı ali`nin ümmeti için anne oğul baba kız hep beraber seks yapıyorlar gibisinden iğrenç ötesi bir iftirayı hiç düşünmeden korkmadan atabiliyorsun?insanoğlu gerçekten korkunç..bu iftirayı atanın yaratanın meydana getirenin yanısıra birde bu iftiraya gercekten inanıp gercekten acaba mı lan? diye kafasında soru işareti oluşabilen insanımsılar ise öncelikle ki bence kesinlikle şuur ve zihinden fersah fersah uzak olmalılar.şimdi birde ömrü boyunca hele hele çocukluğunda yetiştiği mahallesinde şerefsiz ana babaları tarafından bu hikayeler anlatılmış diğer çocuklar tarafından oğlum siz mumsöndü böle böle yapıyomuşsunuz diye beynine beynine tecavüz edilen bi çocuk düşünün.bunla büyüdü genç oldu nerede ne zaman aleviyim diyecek olsa herkesin aklına malum hurafenin geldiğinin paranoyasını kuran bi adam oldu çıktı.sonra bide bu hurafeyi diline deyimselleştirip pelesenk edecek kadar cahil cüheyla densiz herifleri düşünün ve bu insanların milyonlara aynı anda seslenecek güce ve göreve sahip medyatikler olduğunu düşünün.ve evet sonra bu insanlar bu medyatiklerden bu ömrü boyunca canını yakan hurafenin esprilerle gayet normalmiş gibi kullanıldığını duyunca hoşgörü filan göstermesini bekleyin öyle mi?bir musevi vatandaş için hitler ve sabun esprileri ne kadar can yakıcı ise bir alevi için bahsi geçen hurafe de onun 10 katı aşağılayıcı alçak iğrenç ve can yakıcı olacaktır.bunun tersini düşünen aynı yaftayı yemekten gocunmuyor olsa gerek.saygılar Yazan :sandman4youBeğen
bence mehmetali erbil.. güner ümit yada birbaşkası .. sonuçta bazı sapık ilişkileri kendisinde görenler başkasına bunu derler . çok gündemde tutarsak bunları seviyesizlerin seviyesine inmiş oluruz Yazan :venboBeğen
frot arkadaşıma:
biz neyiz???...yarası olan gocunur noktasından bakmışsın olaya...eşcinsellerle ilgili hergün onca saçma sapan idaa yer alıyor gazetelerde haberlerde ve sokakta...ve biz bunu duyuyoruz...iyi kötü tepkimizi dile getiriyoruz..belki sende yapıyorsundur. ee bizim yaramız var ve biz gocunuyor muyuz? alevilerle ilgili noktaya gelelim... yaptığı eminim bilinçli bişey değildi m. ali nin..sokakta bi çok insan tarafından dile getirilen bi durumu espri malzemesi yaptı sadece m. ali erbil...onu suçlamıyorum inanın..çünkü suç onun değil zaten toplumca varılmış kanıtsız sağlıksız aptalca bi iddia hatta iftira var...ama şunu net bi şekilde söyleyebilirim ki bu ülkede etiketler ve bu etiketlere yapıştırılan iftiralar saymakla bitmeyecek kadar çoğunlukta..alevi,eşcinsel,dinci,ateist,anarşist,komunist,ermeni,kürt... v.b ötekileştirilen bi çok grup...herkes kendisine yapılanlara verdiği tepki nedeniyle yarası olan gocunur noktasında değerlendirilirse bu ülkede haklı yoktur nokasına geliriz..ayrıca diğer taraftan bakarsak evet yarası vardır bir çok grubun..ama bu yaranın nedeni kendilerine atılan iftiralardır.ve anlaşılamamalarıdır..eğer bundan da gocunmayıp sessiz durmasını bekliyorsak biz bize yapılan her hakareti sineye çekmek durumunda kalırız...çünkü yaramız yok gocunmamalıyız değil mi..bırakalım artık bu faşist yaklaşımı .. okuyalım...öğrenelim,öğretelim..sorunlarımızı bir avuç cahilin eline bırakmayalım..daha insani,daha vicdani bi hayat istiyorsak haksızlığın hertürlüsüne karşı koymalıyız..sadece bize yapıldığı zaman değil..yoksa destek olmayı eleştirmeyi bırakmamız gerekir diğerlerini... bizim gibi olmayanı düşünmeyeni yani... y Yazan :olgun_59pBeğen
Frot ne dediğini sen anlayabildin mi? İnsan onuruna yakışmayan küçük görmeler küçük düşürmelerin hafife alınır hiç bir yanı ve mazereti olamaz milyonlar tarafından izlendiği insanları etkilendiğini bilen biri bunun bilincinde olmak zorunda değilsede herkes gibi hareketinin bedeliyle yüzleşmeli Yazan :fabianBeğen
sözüm frot a bana bakın küstah gereksiz demek abartılıyormu... ve kızamnarda demekki yapiyormuş vb bu igren yorumunuzu derhal kaldırın yarasın olan kocunur gibi cahilce bir cümle kuruyosun... herşeyden önce herkesin dilindeyse onu atalarına sor..! teeee yavuz selime sor...! cahil yıllardır bu iftiralarla yaşadık kötü zihniyetli olanlar ögrenmek istiyorsa cem evine gitsinler de görsünler nasıl oldugunu . aleviler kadar dürüst ve ahlaklı bir toplım varmı acaba...! ülkemizin ak yüzü alevilerdir buda böyle biline.. yıkmaya çalışanlar ise malu.. aramaya gerek yok... ayrıca ünlü ve tanınmış kişilerle tv aracılıgıyla kitleye hitab eden kimseler sorumlulugunu bilmek zorunda, ef edilemez laf agzındak kaçtı dili sürçtü gibi durumda söz konusu olamaz dervişin fikri neyse zikride odur ... Yazan :aytuncanBeğen
Recai Kutan`ı bu yazıya katması cok saçma ve alakasız Yazan :tunc1982Beğen
Mehmet Ali Erbil`in 1992-1998 yıllarında Çarkıfelek yarışma programı çok meşhurdu. Herkes onu izlerdi. Ama Mehmet Ali, programına eşcinsel şarkıcıları çağırırdı. Onlarla dalga geçer; yüzlerine kapalı yoldan top, ibne, nonoş, gibi kelimeler ederdi. Bu lafı yiyen eşcinsel şarkıcılar da önce morarır sonra da kızarırlardı. Mehmet Ali hakaret ettikçe, diğer yarışmacılar güler; stüdyodaki seyirciler de, AAA TOPA BAK diye kahkahalar atarlardı. Mehmet Ali, toplumda bu şekilde, eşcinsel nefreti de körüklemiş olurdu taa o yıllarda. Kendisi her sıkıştığında bir nonoş fıkrası anlatır, milleti güldürürdü. Kendisi eşcinsellere bu denli acımasızca saldırdığı için, gizli eşcinsel eğilimleri oldugunu düşünmemek elde değil. Bence topluma, eşcinsellerin alay edilmesi gereken pislikler olduğunu aşıladığı; topluma kötü örnek oldugu ve en son olarak zaten zor olan hayatımızı CEHENNEME ÇEVİRİDİĞİ için başına gelsin diyorum. Yazan :CalgaryBeğen
bence ne öyle saçma sapan bi espiriye gerek vardı nede bu tartışmalara. m.ali erbil akıllansada geç oldu. şov hayatı bitti çünkü... Yazan :eyup_sltn20Beğen
Turkish 
English 
German
Beğen
Diğer başlıklardan bazıları.
